Kölelik, kavramsal olarak bir insanın sahip olması gereken hürriyet hakkından yoksun bırakılarak bir başkasının malı sayılması durumu olarak ifade edilmektedir. Kimi farklı tanımlarda ise kölelik; toprak, hayvan gibi iktisadi kaynakları elinde tutan insanın, kendi olanaklarını aşan işleri gördürmek üzere ihtiyaç duyduğu Daeş Seks Kölesi Zeynep iş gücünü tedarik etme biçimi olarak da adlandırılmaktadır. Söz konusu bu iş gücünü sağlayabilmek amacıyla kullanılan köleler tarih boyunca alınıp satılabilen, üzerlerinde tasarruf hakkının kurulabilmesi için gerektiğinde doğrudan şiddete maruz kalabilen, değeri artan veya azalan varlıklar olarak görülmüşlerdir. Kısacası kölelik, binlerce yıllık mazisi ile insanın kendi ırkını en acımasız bir şekilde sömürdüğü çok eski bir gelenek yahut kökleşmiş bir kurumdur. Çoğunlukla ekonomik çaresizliğe dayalı olarak beliren modern kölelik, klasik kölelikten farklı olarak devlet kontrolünde, sistematik bir kurum olarak değil ama yeraltı örgütleri, gayriinsani toplumsal alışkanlıklar ve acımasız ekonomik uygulamalar eliyle devam etmektedir. Tüm eski kavimlerin neredeyse müşterek birer kurumu olan kölelik, toplumun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Bunun nedeni, kölelerin ekonomik hayatın bir parçası olmalarında aranmalıdır. İnsanlar doğar ve ölür, medeniyetler yükselir ve çöker, fakat ekonomik temel, toprakta özel mülkiyet, kesif tarım, küçük kapalı ekonomi hiç değişiklik göstermeden kalır. Daeş Seks Kölesi Zeynep birincisi, insanın borç yüzünden köleleştirilmesidir. İkincisi, savaşlarda esir düşen, satın alınabilen yahut içine doğduğu aile dolayısıyla dünyaya gelişinden itibaren köle olarak kabul edilen mal niteliğindeki kişilerdir. Üçüncüsü ise, açlık, yoksulluk veya kıtlık zamanlarında aç kalmak istemeyen, barınmaya ve korunmaya ihtiyaç duyan insanın toprak sahiplerine gönüllü olarak kölelik etmesi durumudur. Köleler ve hürler olarak iki farklı kategoride yaratıldıklarına inanan eski Yunanlılar ve Romalılar için köleler, hürlerin mutlak otoriteleri altında yaşamak zorunda olan birer fiziksel iş gücüydüler. Bu durum Türk tarihi açısından incelendiğinde, bilinen ilk anayurtları Orta Asya olan Türk toplumlarında köleliğin eski çağ toplumlarında olduğu gibi sistematik bir müessese halinde olmadığı görülmektedir. Yapısı gereği konar-göçer bir topluluk olan Türklerde bu durum daha çok savaş sonrası kişinin tutsak edilmesiyle ortaya çıkmaktaydı. Burada savaş sonrası esir düşen kişinin bazı siyasi ve medeni haklardan men edilmesi söz konusudur. Bu toplumlarda belirli haklardan mahrum edilen, toplumlar arası çıkan çatışmalar sonrası ele geçirilen ve köle olarak adlandırılan bu kişilere yalnızca çobanlık yaptırılır yahut bu kişiler bir bedel karşılığında serbest bırakılırlardı. Bütünüyle insanın malı olan, bir eşyaymış gibi kolaylıkla alınıp satılabilen bir mal hükmündeki köleler ve kölelikle ilgili düzenlemeler ilahi metinlerin de konuları arasında yer almıştır. Örneğin, Yahudilik dinine göre köleler, yedi gruba ayrılmaktadır. Bunlar; İbrani köleler, yabancı köleler, fakirler, borçlular, suçlular, savaş esirleri, kadın köleler ile kölelerin çocuklarıdır. Yalnızca borçları yüzünden köleleştirilen İbrani asıllı kölelerin altı sene sonunda borcunu tamamlayamasa dahi kölelikten azat edilmesi gerektiği belirtilir. Mevzubahis bu köleler yalnızca kendi bedellerini ödeyebildikleri takdirde serbest kalma hakkına sahiptirler. Kilise, kölelik kurumunu doğrudan doğruya yadsımak ve ona karşı çıkmak yerine, köleye sabır ve tahammülü nasihat etmiş, sahibine de merhamet ve hayırseverliği salık vermiştir. Hristiyan inancı köleliği, kölelerin günahkâr olmalarıyla da ilişkilendirmiştir. İslamiyet ise, geldiği ilk günlerden itibaren köleliğe sebebiyet veren durumları ve ikinci aşamada köleliğin bizzat kendisini kademeli biçimde ortadan kaldırmıştır. Öyle ki buna, savaşlarda esir düşenlerin köleleştirilmesi de dâhildir. İslam bunu yaparken, teşvik edici kurallar getirmekle birlikte, daha da ileri giderek hataen adam öldürme, yemin bozma, zıhar yapma, bilerek oruç bozma gibi günahlardan arınmayı köle azat etme koşuluna bağlayarak kölelikle mücadele etmiştir. Bununla toplumda bulunan mevcut köle sayısının azaltılması ve zamanla tamamen yok edilmesi hedeflenmiştir. Özellikle en acımasız köleleştirme uygulamaları XV. Çağlar boyunca birçok inanışa ve eski hukuk sistemlerine benzer biçimlerde konu olan kölelik sistemi, o günlerden bugünlere çeşitli yasal, yönetsel ve dinsel düzenlemelerle ortadan kaldırılmaya çalışılsa da günümüzde farklı biçimlerde halen devam etmektedir. Klasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslararası terminolojide genel kabul görmüş tek bir tanımı yoktur. Modern köleliğin tanımı borç nedeniyle kölelik, zorla çalıştırılma, zorla evlendirilme, bir kadının eşi yahut eşinin ailesi ya da kendi ailesi tarafından para karşılığı veya farklı geleneksel ritüeller ekseninde bir başkasına devredilmesi, bir çocuğun ya bir bedel karşılığında ya da istismarına sebebiyet verecek herhangi bir alışverişe konu edilmesi gibi çeşitli şekillerle yapılmaya çalışılmıştır. Modern kölelikle klasik köleliği birbirinden ayıran en önemli faktör kişinin hukuki statüsüyle ilgilidir. Buna göre modern köle hükmünde olan kişi hukuken var olan statüsünü korumaktadır; yani köleleştirildiği halde, özgür birey olarak Daeş Seks Kölesi Zeynep. Ayrıca modern kölelik, sömüren ve sömürülen arasındaki ilişki ile söz konusu sömürü durumunun devam etmesi için uygulanan yöntem ve zorlayıcı araçların farklılaşmasıyla da klasik kölelikten ayrışmaktadır. Burada kişinin karşı karşıya olduğu şey, özellikle Roma uygarlıklarıyla özdeşleşmiş bir uygulama biçimi olan, kişinin zincire vurulması durumu değil, belgelerine ve pasaportuna el konulması yoluyla üzerinde mutlak hâkimiyet kurulmasıdır. Söz konusu şahıs, kaçak durumunda ise, sınır dışı edilme tehdidiyle sömürülmektedir. Antik çağlardan itibaren ortaya çıkan, küreselleşen modern dünyada dahi varlığını devam ettiren ve insanlığın en büyük problemlerinden birini teşkil eden, geçirdiği dönüşümlerle modern kölelik adını alan bu yeni kölelik biçiminin geleneksel kölelikten bir diğer farkı da aleni olmamasıdır. Modern köleliğin ana kaynağını kişinin özgürlüğünden ve karşı koyma gücünden Daeş Seks Kölesi Zeynep mahrum kaldığı durumlarda aramak gerekmektedir. Söz konusu bu güçsüzlük fiziki veya entelektüel olabileceği gibi ekonomik, sosyal veya hukuki de olabilir.
Ayrıca sözde eğitim kamplarında çocuk militanlarının beyinlerini yıkayarak intihar eylemlerine ikna ettiği de düşünülmektedir. Buna göre modern köle hükmünde olan kişi hukuken var olan statüsünü korumaktadır; yani köleleştirildiği halde, özgür birey olarak görülmektedir. Söz konusu bu kontrat imzalama yönteminin cinsel kölelik için de kullanıldığı bilinmektedir. Sanayi Devrimi sonrasında sömürgeleşme yarışına giren büyük devletler, hazırladıkları bir bildiriyle köle ticaretinin kaldırılmasıyla alakalı mevzuda fikir birliği etmişlerdir. Modern kölelik hangi isimle adlandırılırsa adlandırılsın insanın maruz kaldığı en büyük suçlardan biridir.
Dünya Manşetler
yüzyılda kadının toplumsal hayattaki. IV.- AÇIKLAMALAR. Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın, millî egemenliğe dayalı demokratik anayasanın, millî birlik ve beraberliğin. DAEŞ ve ABD. Dr. Öğr. Üyesi Cenk ÖZGEN - İsrail'in Nükleer Belirsizlik Politikası. Anayasa Mahkemesinin yazılı izni olmaksızın. Anayasa Mahkemesi Yayınları. Dr. Öğr. Üyesi İskender KARAKAYA - İran İslam Devrimi Sonrası İran'ın. ISBN: Yıllık Rapor © Anayasa Mahkemesi. PDF | Terör örgütleri mevcudiyetlerini devam ettirebilmek için sürekli yeni elemanlar devşirmeye muhtaçtırlar.İkincisi, savaşlarda esir düşen, satın alınabilen yahut içine doğduğu aile dolayısıyla dünyaya gelişinden itibaren köle olarak kabul edilen mal niteliğindeki kişilerdir. Söz konusu bu çocuklar, şekil değiştiren asimetrik savaş taktiklerinin bir numaralı stratejik silahları olarak kullanılmaktadır. Neler Oluyor? Köleliğin en eski biçimlerinden birisi olan borç esareti sebebiyle kölelik esaretinden kurtulmak isteyen kişilerin kız çocuklarını cinsel köle olarak sattıkları da bilinmektedir. Mevzubahis bu kölelik biçimine dünya üzerinde birçok sektörde rastlanmaktadır. Burada savaş sonrası esir düşen kişinin bazı siyasi ve medeni haklardan men edilmesi söz konusudur. Turhan Kayaoğlu , Sweeden Bookshop, S. Özellikle Gana, Togo, Benin ve Nijerya gibi ülkelerde kız çocuklarının bölgenin din adamlarına köle olarak verildiği bilinmektedir. Bütünüyle insanın malı olan, bir eşyaymış gibi kolaylıkla alınıp satılabilen bir mal hükmündeki köleler ve kölelikle ilgili düzenlemeler ilahi metinlerin de konuları arasında yer almıştır. Bazı ülkelerdeki mevcut köle sayısı milyon [20]. Köle olarak bağışlanan kız çocuklarının dinî ritüeller gereği din adamları tarafından tecavüze uğradıkları belirtilmektedir. Günümüzde her yaştan ve milletten kadın ve çocuk, ne yazık ki cinsel sömürü tehdidi ile karşı karşıya kalabilmektedir. Köleler ve hürler olarak iki farklı kategoride yaratıldıklarına inanan eski Yunanlılar ve Romalılar için köleler, hürlerin mutlak otoriteleri altında yaşamak zorunda olan birer fiziksel iş gücüydüler. Bununla birlikte, Sahra Güneyi Afrika da 59 milyon çocuk işçisiyle çocuk işçiliğinin en yaygın görüldüğü bölgelerdendir. Çocukların Korunmasına İlişkin Uygulamalar Dünyadaki hemen hemen bütün devletler çocuk haklarının varlığını kabul etmiştir. Çocukların emeklerinin acımasızca sömürüldüğü bu durumun az gelişmiş ülkelerde daha yoğun yaşandığı bilinmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM modern kölelik uygulamaları üzerine, biri insan ticareti üçü ev köleliği ile ilgili olmak üzere, dört önemli ve güncel karara imza atmıştır. Kölelik teorisyenleri tarafından köleliğin çağdaş bir yorumu olarak değerlendirilen modern kölelikle ilgili en önemli hususlardan biri de köleliğin dinî temellere dayandırılmasıdır. Ayrıca aranızda oturan yabancıların çocuklarını, ister ülkenizde doğmuş olsun ister olmasın, satın alacak ve onlara sahip olacaksınız. Söz konusu bu iş gücünü sağlayabilmek amacıyla kullanılan köleler tarih boyunca alınıp satılabilen, üzerlerinde tasarruf hakkının kurulabilmesi için gerektiğinde doğrudan şiddete maruz kalabilen, değeri artan veya azalan varlıklar olarak görülmüşlerdir. Dünya Manşetler. Bir kimsenin çeşitli şekillerde borçlandığı ve borcunu ödeyebilmek için de kendi bedenini teminat olarak gösterdiği bir durum olan borç esareti, günümüzde genel olarak tarım sektöründe çalışan işçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yüksek meblağlarda borç aldıkları kişiler tarafından borçlandırılmalarıyla ortaya çıkmaktadır. Yani siz bir toplumda çocukların korunmasına yönelik hakların uygulanmasını sağlayamıyorsanız o toplumdaki ekonomik, sosyal, sivil ve politik hak ihlallerinin de önüne geçemezsiniz. Bugün dünya üzerinde kuvvet kullanımı veya kuvvet kullanma tehdidi ile yerlerinden ve yurtlarından koparılarak zorla çeşitli meslek dallarında çalıştırılan milyonlarca insan bulunmaktadır. Devletlerin terörist eylemler sonucu hakları ihlal edilen kişilerin ve özelde çocukların korunması için bir an evvel etkili çözümler geliştirmesi, toplumların barışçıl bir şekilde yaşayabilmeleri açısından hayati değer taşımaktadır.