Robyn Rowland, edebiyat ve şiir üzerine çok sayıda kitap eleştirisi, dergi makalesi ve kitap bölümleri yayınladı. Profesör Rowland, kendisine göğüs kanseri teşhisi konduğu ve akademik hayattan ayrıldığı yılından önce, Deakin Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Okulunun İlk Başkanı ve Avustralya Kadın Araştırmaları Merkezinin direktörüydü. Çok sayıda uluslararası dergide editörlük ve hakemlik yaptı. Profesör Dr. Talha Erçevikbaş: Konumuz şiir olduğuna göre size göre şiir nedir, şair kimdir? Robyn Rowland: Şiir yaptığımız bir şey değil, olduğumuz bir şeydir. Daha büyük dünyada o kadar tanınmaz ki görünmezlik, başarısızlık ve tıkanıklıklardan kurtulabilmek için ona çağrılmaya ihtiyacımız var. Bir keresinde bir makalede şöyle yazmıştım:. Tutkuyu hatırlar… Bizi yeni veya hatırlanan bir şeye canlı kılabilir. Alışılmışın dışına çıkarak veya mistik olarak bizi kendimize çağırır; bilinç ve bilinç dışı arasındaki içsel çalışma ilişkilerini ortaya çıkarır; duygu yaşamının tutkulu yoğunluğu ve düşüncenin kıvrımlı yollarını gösterir. İmgeyi konuşmak için kullanmak, şairin deneyimini, insana hayranlık verecek derecede sayfaya yansıtıyor… Şiir bilgi verebilir, yenileyebilir, hareket ettirebilir, anlayışı ortaya çıkarabilir, değişim yaratabilir. E: Şiir yazmaya ne zaman başladınız? Sevdiğiniz şairler sizi nasıl etkiledi? R: On bir yaşımdan beri şiir yazıyorum. Sanırım yazmak, yalnız ve sessiz olarak yaşanan bir çocukluktan çıktı. Kelimelere ve dile karşı bir tutkum var ve bunun nedeni orada özgür olmamdan kaynaklanıyor. Orada diğer yerlerden daha çok kendimdeyim. Benim için konuşmadan önce gelen ve varlığın girintilerinde gizlenen ilk dildir ve ilk dil, yazma ve yaratma sürecinde sadece bize bir anlığına varlığını gösterir. Hayran olduğum ve beni etkileyen şairler, şiirleri anlam taşıyan, muğlak olmayan, yaşamla ilgili bir amacı olan, dili ve mecaz kullanımında güzel ve özgün olan şairlerdir. İrlanda şiirinin beni güçlü bir şekilde meşgul ettiğini görüyorum. Ama aynı zamanda babamın beni yetiştirdiği eski Avustralya anlatı şairlerini de sevdim. Sıfat kullanmaları, onlara karşı korkusuzlukları. Kafiyeli şiirlerinden kelimelerin şarkı söyleyebileceğini öğrendim. Yazdığım serbest nazımda içsel ritmi bulmak daha zordur ama değerlidir. Feminist ve itirafçı şairler aracılığıyla, duygudan korkmamayı öğrendim, içinde deneyim ve duygu özgünlüğü olan işleri seviyorum. E: Şiir yazarken ilham aldığınız ya da olmazsa olmaz dediğiniz bir şey var mı? İlham mı arıyorsunuz yoksa ilham mı sizi buluyor? Şiir yazarken ilham kaynağınız Romence Sadece Amcık Yalamayı Seviyorum Mesela şiir yazarken kendinize özel bir ortam hazırlıyor musunuz? R: Burada çok fazla soru var! Doğada olmayı ve suya yakın olmayı seviyorum. Bunlar benim yazma ruhumu besliyor. İrlanda manzarası özellikle ilham kaynaklarımdan biridir, burası benim ruhum. Daha önceki çalışmalarımda, yaşanmışlıkları olduğu gibi yazdım: Aşk, kayıp, ölüm, aile, yaş, göğüs kanseri, depresyon. Sonra 2. Kadınların şiddet deneyimlerini yazdım. Sonra büyük bir gezgin şair oldum ve böylece daha geniş bir dünyayı öğrendim. Her zaman tarihi, eskiyi ve moderni sevmişimdir. Şiirde tarih ya da benim belgesel şiir dediğim şey, o savaş sırasında Türklerin ve İrlandalıların, Romence Sadece Amcık Yalamayı Seviyorum ve müttefik kuvvetlerin, ailelerin ve insanların hikâyelerini kapsıyor. Bunun için kapsamlı araştırmalar yaptım: Kitaplar, makaleler, biyografiler, filmler, arşiv materyalleri ve çeşitli ülkelerdeki insanlarla konuşmalar… Askerler, kadın mühimmat işçileri, ressamlar, şairler, havacılar, anneler… Sonunda tüm bu hikâyeler şiire dönüşüyor. Sonra, daha mutlu bir kitap! Suriyeli mültecilere, nazikçe barış ve istikrara, bir şeylere tutunma arzusuna işaret ederken çoğunlukla arkadaşlık, aşk ve mekân ile ilgili farklı yollardan bahsediyor. E: Sizce şiirde evrensel dili ve temaları yakalamanın yolu nedir?
Kendini kendine bırakmamanın Sahte mutluluğun, asil yalnızlığın, Maskeyle yaşamanın telaşı var. Acı hayatıma bir dua gibi,. Burada daha kısa olanları seçmeye çalıştım: Gece Karabasanı Kirli düşler gördüler, bombaların altında tarumar bedenleri paramparça gözleri ve kemikleri siperlerinde canlı canlı gömülüydüler. O kadar izlediniz ve gördünüz işte olan malzemeyi. Ben ise uzaktan seni izliyo. Merhaba bu yılın
Bu video için 6 yorum mevcut
Yok olur bir anda, sadece bakakalırsın. O, bu. Seviyorum o sokakların en kuytusunda. Çocuğumu da çok seviyorum. Nuri Dersimi'nin ifadelerinden anlaşıldığına göre Cemaleddin Efendi'nin seyahati sadece Bektaşi Mücahit. Alayı'na milis toplama amacına yönelik değildir. Ayrılma söz konusu Romanya vatandaşı olarak. Sadece evrakları yeni soyadına göre değiştirmek durumunda olursunuz. Kendim sikiştiğimi hayal ederekamımı parmaklayıp orgazm olurdum, fakat ergenlik çağım başladığında ben azmaya ve üvey annemi gördükçe tahrik. Jiletle roman, yarım kaldı söyleyeceklerim ve tamamlanmayacak onca cümle.Kuzenimin adı ÖMER. Neşe devri bitti, Ağır tecrübeler oturdu yüreğime. Kelimelerin arasında kaybolup adını bulmaya çalıştığım sen misin Her harfine bir ömür feda etmek için aradığım sen misin Nokta koymadan, üzerini karalamadan yazdığım Her okuduğumda gözlerimi dolduran sen misin Sen misin yüzüme güzel gülücükler atan Hasreti bağrımın en derin yerinde yatan Her. Aşağıda verdiğimiz iletişim bilgileri aracılığıyla bize ulaşırsanız size daha ayrıntılı bilgi verebiliriz. Hangi nidan yetişti de gökyüzüne kurtardı beni düştüğüm kuyulardan anne? Şimdiden teşekkűr ederim. İncecik hayat çizgisi üzerinde yürümeye çalışan bir cambaz gibi, Doğumuyla başlar hikâyesi… Aldığı ilk nefesle imzalar ölüm sözleşmesini, Terazisiz her an düşeceğim korkusu sarsa da Ne gariptir ki, insan ölmek için yaşar! Dünyaya geldi ayın son dördünde, Gördü bütün acıları hayatının ilk gününde… Sevgiye aç kalan yumuşacık kalbiyle, Hasret tüm dünyadaki iyiliğin sesine… Yaşa. Yarınların sabahına, umutla uyanın. Aynı zamanda nişanlınız mavi kart statüsünde olacaksa yine bu bekleme süresinden muaf olursunuz. Sigaramın dumanında kırptın gözlerini. Ben o zaman anladım. Çaresiz kaldığımız zamanlar oldu. Daha önce benim üzerimden almıştı geçici oturum iznini. O yüzden toprak bir ana gibi Yetiştirdi, büyüttü Gerçeklerimiz var, görmek istemediklerimiz. Sizlerin yararına ve ücretsiz danışmanlık yapan sosyal kurumlardır. Yaklasik 6 aydir almanyda calisiyorum 3 senelik oturumum var. Eşim 7 sene önce alman vatandaşi bir kadinla evlenmiş. Bir de uzak dağların arasından gözlerinde batan güneşin hayalini Yol yol benim yüreğim, Yoktur yolunu bilenim. Ancak eşim geçen ay geldi ve kendisi için de adres bildiriminde bulunmamız gerekiyor. Ne yazık ki yasal bir süre yok. Bir müzik çalsa radyodan, Alıp götürse bizi yol boyu, Çocukluk hatıralarıma. Emirler yağdırıyordu beyinleri kulak verin patrona, kaptana, kumandana , dinler mi bacaklar, koşası vardı geriye, neresi olursa.