On beş yıl oluyor. Karın, çamurun içinde haftalarca çalıştıktan sonra birkaç günlük işimiz kalmıştı. Bereket taşınmamış oradan. Karşısında beni görünce ne yapacağını şaşırdı. Kucaklaştık, öpüştük. Benim de canıma minnet. Dükkânı kapatıp eve attık kendimizi. Çeşit çeşit mezeler, yemekler masaya dizildi. Sohbete öyle bir kaptırdık ki kendimizi, nasıl olduğunu anlamadan sarhoş olduk. Nihayet -nereden lafa girdik Küçük Yaş Seks Hikayeai Muharrem, cin hikâyeleri anlatmaya başladı. Ama ne hikâyeler! Aslında cinmiş periymiş bu masallara pek inanmam ama şu muhabbet yok mu, her şeye inandırıyor insanı. Muharrem, dere kenarında destursuz işeyen arkadaşının bir grup cin tarafından nasıl çarpıldığını ve iki yıl cinci hocaların peşinde dolandıktan sonra ancak açıldığını, bir gece ineklerinden birinin uçarak ahırdan çıktığını, ertesi gün hayvanın parçalarını dere kenarında, tam da arkadaşının çarpıldığı yerde bulduklarını falan anlatıyordu. O anlattıkça tüylerim diken diken oluyordu tabii. Vakit gece yarısını bulduğunda bizimki ayaklandı. Daracık ve sessiz sokaklardan geçiyor, gecenin puslu karanlığında sallana sallana yolumuzu bulmaya çalışıyorduk. Bu sırada, dinlediğim hikâyeler bir gölgede ya da biçimsiz bir tümsekte kanlı canlı suretlere dönüşüyordu. Her seferinde bunların sarhoşluktan kaynaklanan zihin oyunları olduğunu kendime söylesem de içimden bir ses tam tersi olduğu konusunda ısrar ediyordu. Bunca şeyin uydurulmasına imkân var mıydı? Kafamın içindeki düşüncelerle Küçük Yaş Seks Hikayeai yetmezmiş gibi Muharrem yeni bir hikâye anlatmaya başlamıştı. Başaramadım tabii. Uzun bir yürüyüşün ardından hamama vardık. Taş oymalarla süslü kapıdan girer girmez dondum kaldım. Bütün gece dinlediğim hikâyelerdeki en karanlık, en ürkütücü yer, şimdi kocaman sütunları ve bu sütunların üzerinde yükselen kubbeleriyle karşımda duruyordu. Bakışlarımdaki korkuyu fark etmiş olacak, güldü. O, kasıla kasıla kabine girerken korkuyla etrafıma bakındım. Karanlık burada daha ürkütücü bir hal almıştı. Bir sürü şekilsiz gölge, her an arkasından biri fırlayacakmış gibi duran sütunlar ve duvar kenarına sıralanmış, cılız ışıklar altında metruk birer kulübe gibi görünen soyunma kabinleri. O an için bu fikir cinlerden daha korkutucu gelmişti. Cesaretimi toplayıp kabinlerden birine girdim. İki dakika geçmedi asık suratlı, pala bıyıklarının altından sağ kulağına kadar derin bir yara izi olan, dev gibi bir adam geldi. Ses çıkarmadan elindeki havluları ve peştamalı önüme bırakıp hamamın karanlık bir köşesinde kayboldu! Ben bu adamı görünce iyice tırstım. Karanlıktan, cinlerden falan kurtulayım derken böyle bir adamın eline düşmüştüm. Üstümüzü değiştirdikten sonra sıcaklığa doğru yürümeye başladık. Çenesi iyice düşmüş, abuk sabuk şakalar yapmaya başlamıştı. Kuyruğu dik tutmak için bu şakalara gülerek cevap veriyordum ama yine de rahat değildim.
Ne ileri ne geri gidebiliyordum. Secret Love bxb Layassy tarafından Ama insan bilinmeyenle yüz yüze geldi mi, o korku bilinene dönüşür. Kafamın içindeki düşüncelerle uğraşmak yetmezmiş gibi Muharrem yeni bir hikâye anlatmaya başlamıştı. Elimize birer gazoz tutuşturan tellak, kapının ağzında dikilen adamı işaret ederek konuşmaya başladı.
About this eBook
Arkalarında ince sopasıyla küçük bir kız Yanakları soğuktan kıpkırmızı, sarı perçemleri. Nehrin üzerindeki taş köprüden hindi sürüsü geçiyordu. Kirli ve Sıcak. Gizemli bir şekilde yer altı dünyasına adım atarken, kendini hiç bilmediği bir suç dünyasında bulur. Bir annenin seks işçiliğinden para kazanıyor olması, ten renklerindeki farklar, toplumun onlara dışarıdan nasıl baktığı ve algıladığı zalim. Meral Ayaz, karanlık geçmişi olan bir kadın. hayatta en önemli şeyin, düzenli cinsellik olduğuna inanan o mutlu, küçük azınlıktanım:) anlarsın ya:). bir jeoloji firmasında mühendis olarak çalışıyorum.Bakışlarımdaki korkuyu fark etmiş olacak, güldü. Dekubaku Ambale maalesef dedi. İlk yorum yapan sen ol! Annesinin eve gelmediği günün gecesinde hâla onu beklerken bodrumda duyguğu çığlık sesiyle hemen oraya koştu. Sohbete öyle bir kaptırdık ki kendimizi, nasıl olduğunu anlamadan sarhoş olduk. Ne yazık ki ilkokuldan ortaöğretime geçtiğinizde ilk derse gelenler genel olarak kaç ortalı defter istediklerinden söz ediyor, yazı nasıl geçirdiğinizi sormuyorlardı. Herif sanki yer yarılmış da dibine girmişti. Başka da bir boka benzemiyordu zaten. Kapının önünde kalakaldım. Maupassant'ın Normandiyası. Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor" Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Editör incelemesi bekliyor Öykü. O an için bu fikir cinlerden daha korkutucu gelmişti. Benim de canıma minnet. Pelin Ergül. Aslı İdil Kaynar. Etikete göre sırala:. Güneşlenme konusunda o zamanlar hiç tanımadığımız Eda Taşpınar performansı çıkaran babam pelte gibi olmuştu zaten. E-postanızı yazın… Abone ol. Bu uygulama, hesabınızla otomatik olarak senkronize olur ve nerede olursanız olun çevrimiçi veya çevrimdışı olarak okumanıza olanak sağlar. Kaçış Grubu: 22 — Ölüm Gerçek midir? Öyle ki; belimi saran peştamal olmasa hayal ürünü olduğuna yemin edebilirdim. Bir sürü şekilsiz gölge, her an arkasından biri fırlayacakmış gibi duran sütunlar ve duvar kenarına sıralanmış, cılız ışıklar altında metruk birer kulübe gibi görünen soyunma kabinleri. Ondan sonra 3 yaşındaki çocuğa taciz birşeyi yaparken olacaklarıda düşünmeniz lazım nasıl bir hayal gücüdür bu. Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun. Okul başladığında çıkmış olacak sözüyle yaptırdığım geçici kılıç dövmesi artık sol omzumdaydı. Bir anı kitabı ile karşı karşıya kaldığınızda yazarın kendisiyle arada hiçbir şey olmaksızın önemli oranda kurguyu kast ediyorum tanışmış oluruz. O ana kadar yaşadığım her şey hayal olmalıydı. Sisin içinden fırlayan yarım insan boyundaki yüzü iki taraftan şıkıştırılmış gibi yamyassı, boynuzu andıran kulakları dimdik, gözleri kafasının iki yanında koca koca açılmış, dudakları çenesinin ucundan aşağıya sarkmış, büyük dişli, her tarafı kıl içinde bir mahluk! İflah Olmaz Sürtük 3.