Osmanlı Sk. Gürsel Mah. Alaybey Sk. Türkiye'nin yüz akı; zor, sancılı döne- mimizin tek devlet adamı, Sayın Ahmet Necdet Sezer'e Kil eken. Metin Uca'yı bir sabah radyoda dinledim. Dinlemez olsaydım. Birincisi; o konuştuğu saat tam benim yazılarımı düşünüp bulma ve yazma zamanımdı. Ben bu en değerli zamanımı, bir radyonun başında, yan odalara ses gitmesin diyerek hafif eğil- miş, kulağımı radyoya dayamış biçimde, düşünmek-bulmak- yazmak yerine 'düşünmeye çağrılan bir vatandaş' olarak geçir- meye başlamıştım. İkincisi; radyonun dalgası kısa aralıklı, istasyon bizim ora- dan öyle kolay kolay çıkmıyordu. Üç; geriye kalıyordu yazmak Metin Uca'yı dinledikten sonra yazamaz olmuştum; çünkü onun çeyrek saniye aralıklarla kurduğu akıl almaz cümleleri ben iki saatte yazmanın ezikliği ile bedbahttım. Sonra bir gün o yaratıcılığına, kavgacılığına, yeteneğine hayran kaldığım genç Metin Uca, benden işte bu okuduğunuz önsözü yazmamı istedi. Kitabın kimi bölümlerini ben daha basılmadan okuma bahtiyarlığına kavuştum. Ediyordu dört: Çünkü bundan sonra hep böyle bir kitap yazmak isteye- cektim, yazamayacağım için kitaplarımın da sonu gelmişti. Herkesin sesinin kesildiği günler bu günler. Ülkemiz, tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Laik, cumhu- riyetçi, demokrat insanlarımızın içi kan ağlıyor bu günlerde. Çünkü yine yalnız kaldılar. Ses yok. Medya yine sustu. Ünlü, anlı şanlı yazarlar, gazeteciler, medya patronları, te- levizyonlar, radyolar, gazeteler pıstılar. İşte Metin Uca'nın kitabı tam bu günlere denk geliyor. Gelecekte, bu kitabın kitaplıkların en eski kitabı olacağın- dan eminim. Eline sağlık Metin Uca. Sevgiyle Metin Uca Seks Skandali özlediklerime, hiç tanımadıklarıma, hiç tanıyamayacaklarıma, itilmiş, kirlenmiş, onca yoğunluk ara- sında yine de ufacık çikış yolu arayanlara. Merhaba televiz- yonda gördüğüm adam gerçekten öyle mi deyip bu satırlar arasında Metin Uca'yı tanımaya çalışanlara. Merhaba okur olup da bu kitabın korsanına burun kıvırıp para vermeyen- lere. Merhaba kocaman gözlerle dünyaya çocuksu gülenlere. Merhaba içi burkularak düşünüp çokça dinleyenlere. Merha- ba güzel okuyucular sizlere. Bu ilk satırlar sardı mı? Yani alacak gibisiniz bu ki- tabı değil mi? Efendim, içinde birkaç farklı bölüm var; belki kimi yerler istediğiniz gibi sarmayacak, belki kimi bölümler neşeli kahkahalar attırmayacak, ama ben bu kitabı yazmak zo- rundaydım. Severek izlediğim, kimi zaman ağız dolusu söverek gözlediğim birçok şey bir araya geldi kitapta, sonra bana geldiler. Umarım kitabın sonuna gelebildiğinizde, sizin de bildiğiniz Metin Uca'yı bulmanın huzuru veya hayal kırık- lığı gelir oturur orta yerinize. Bu Metin Uca Seks Skandali kitabın para iade ga- rantisi yoktur. Umarım ne olduğum ben yaz- dıkça, siz okudukça ortaya çıkar. Bugüne kadar gördükleriniz, söylediklerimiz ya da televizyonda söyleyemediklerimiz neler- miş? Saklayıp gizleyemediğim neler beni ele vermiş? Hayatın hangi yönleri montaja gelmezmiş, siz karar verin.
Acıyla yüzü allak bullak olurken, inanmaz gözlerle biraz önceki masal prensesi kadınına baktı; midesine yumruk gibi oturan, kadının heybetli azametli bir soru cümlesiydi. Neden her oyuncuyum diyene bu soruluyor, anlamaya çalışıyorsunuz. Kilis öğretmenler evinde sıradan bir gündü. Davanın istinaf sürecine girmesi mümkün. Yine bil- dik yollardan bildik adımlarla sabahı içine çekerek İş Kuru- mu'na doğru yürümeye başlamıştı ki, baktı gökyüzünde yine O.
PAŞA'NIN İSTİFA NEDENİ METİN UCA SKANDALIYMIŞ
Sunucu ve Yazar Metin Uca, skandal paylaşımlar yaptı. Söz konusu mesajın özellikle örtülü bayanın fotoğrafına iliştirilmesi, büyük tepki. Geçtiğimiz hafta CHP'nin devrik genel başkanının mahkeme salonunda savurduğu hakaretler, Türkiye'nin Mayıs seçimlerinde nasıl büyük bir uçurumun eşiğinden. Aman efendim, skandal olur. “Sol- muş. Oysa nımadığı kadın aile fertlerine cinsel göndermeler yaptı. Dün hakkında arama kararı bulunduğu gerekçesiyle İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Metin Uca, bugün de. Peki be- nim içimin sıkıntısı ne olacak?Ne uçması, bu şehrin yeni trendi. Her şey hızla etrafında dönmeye başladı, Hakim Bey'in. Büyük havuzun kenarında buzlu martinileri yudumlayan-öğretmenler, borsadaki son dalgalanmalar üzeri- ne keyifli bir sohbete tutuşmuştu. Siz de onlar gibi notumuz BB eksi oldu deyin, ama ne olduğu- nu söylemeyin, bakın onlar 70 milyar dolar borç takıp bunu kutluyorlarsa bizim açık onun onda biri; 5 milyar dolarla be- nim kutlamamda ne sakınca olabilir? Başsavcı İsmail Bey'in o günkü cezaevi ziyareti için her yer pırıl pınıl yapılmıştı. Kitap Aksesuarları. Sen bizim vitrinimizsin. Soruyorum, AB üyesi olmak için her şeyi başarmış aziz milletimizin gözbebeği, yü- ce meclisi birtakım kirli emellerin kahverengisi mi işgal etsin? Nasıl efendim, sesiniz soluğunuz kesildi, siz de bayıldınız değil mi? Her yeri ellemem. Vietnam Devlet Başkanı Tranduc Luong, başkanlık konu- tunun büyük salon girişinde görününce saygı duruşuna geçen muhafızlar ilk başta bir tuhaflık sezmemişlerdi. Ulan sen evden çıkmazsın, bir gün balığa mı gittin, göl kıyısına mı indin? Bay bay Kemal, yanındakiler, var mı böyle bir eseriniz? Orman Bölge Müdürü Sabahattin Bey'in keyfine diyecek yoktu. Üyeler bir bir sohbete katıldılar. Kendisine sarı saman kâğıda yazılmış, içinde anlamadığı sözlerden bol bol bulunan ve kendi adı ile birlikte cezalı sözcüğünün sıkça tekrarlandığı bir yazıyı okuyup onu ilçeye götüreceklerini söylediler. Bazı gazeteler, Tümamiral Mustafa Baha Eren'in şok istifasını, okuyucularına "Deniz Kuvvetleri, bir ay sonra yapılacak Yüksek Askeri Şûra'da Koramirallik terfisine üst sıradan girecek parlak bir tümamiralinin istifası ile sarsıldı. Büyük kalabalık o zebaninin elinden yılında kendi sesini taşıyan küçük parlak daire- leri kapışıyordu. Sonbahar güneşinin kendini ısıtmayan parlaklığı akşamüs- tünün koynuna bırakmıştı kendini. Üç garip giysili giderek yaklaşıyordu. Ben senin a Ama asıl terslik yirmi gün son- ra geldi. Ünlü, anlı şanlı yazarlar, gazeteciler, medya patronları, te- levizyonlar, radyolar, gazeteler pıstılar. Muhabirler birbirlerine hayretle baktılar. Başkanın giderek hızlanan oyununu bazı bakanlar büyüyen gözlerle ve şaşkınlıkla izlerken, o sa- kince yüzünde Türkiye'deki ekonomi bakanlarına ait sinir bozucu gülümseme ile, gıcık bir sırıtışla başkanın dansını izliyordu. Nasıl olsa internet ortamı, salla gitsin. Jilet gibi ütülü olmasına rağmen yılların getirdiği rakı göbeğini gizleyemeyen lacivert takım elbisesi, geriye taranmış seyrek saçları, endamlı ve ihtişamlı gerdanıyla devletin varlı- ğının simgesi gibiydi.